Türk Ceza Kanununda Ön Ödemelik Suçlar - Gökhan Taneri
Gökhan Taneri
-
. Ön Ödeme
-
. Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi
-
. Tehdit
-
. Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi
-
. Karşılıksız Yararlanma Suçu
-
. Bilgi Vermeme
-
. Genel Güvenliğin Taksirle Tehlikeye Sokulması
-
. Akıl Hastası Üzerindeki Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
-
. Hayvanın Tehlike Yaratabilecek Şekilde Serbest Bırakılması
-
. İşaret ve Engel Koymama
-
. Çevrenin Taksirle Kirletilmesi
-
. Usulsüz Ölü Gömülmesi
-
. Kıymetli Damgada Sahtecilik
-
. Kamu Görevlisinin Ticareti
-
. Özel İşaret ve Kıyafetleri Usulsüz Kullanma
-
. Suçu Bildirmeme
-
. Ses veya Görüntülerin Kayda Alınması
-
. Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs
-
. Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma
ÖNSÖZ
24/11/2016 gün 6763 sayılı kanunla ön ödeme kapsamı genişletildi. 5237 sayılı TCK md. 75’te düzenlenen alternatif çözüm yolu olarak ön ödeme, bu yasadan önce oldukça sınırlı bir uygulama alanına sahipti. Kanun 3 aya kadar hapis cezasını ya da adli para cezasını gerektiren suçlar yönünden uygulanabileceğini belirtmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda uygulama alanı hemen hemen hiç bulunmamaktaydı. Özel kanunlarda düzenlenen suç tiplerinin ise pek çoğu zaten idari yaptırıma dönüşmüştü. Uygulama alanı neredeyse 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile sınırlı bir hale gelmişti. 6763 sayılı kanun unutulmaya yüz tutmuş kurumu yeniden canlandırmıştır.
Suç olmaktan çıkarma eğilimi, idari yaptırıma dönüştürme çabaları, ön ödeme ve son olarak uzlaştırma kriminal yaptırımları azaltıcı çalışmalar olarak görülmektedir. Her ne kadar 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde, yargılamasız ceza olmayacağı yönünde eleştirilere neden olmuş ise de bu çözüm yolları arasında ceza kararnamesi de bulunmalıdır. Çünkü kriminal suçların sayısını azaltma girişimlerinin tamamı esasen yargılamasız ceza olmaması itirazlarıyla karşılaşması gerekirken bu itirazlar artık aşılmış, hayatın her alanı idari yaptırımlarla karşılanan ceza yaptırımlara dönüşmüştür. Üstelik idari yaptırımlar, ceza yaptırımları gibi uzun zaman içerisinde ve kılı kırk yarılarak gerçekleştirilen uygulamalar olmadığından, ceza mahkemelerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da erteleme ile sonuçlanması ihtimali de göz önünde bulundurulduğunda, ceza yargılamalarından daha etkili yaptırımlar haline gelmiş; ceza yargılamasının ıslah, caydırıcılık ya da toplumsal düzenin korunması amacı bu uygulamalar açısından daha belirgin hale gelmiştir.
Ön ödeme uygulamasının kapsamı genişletilmekle birlikte bunun pek çok suç açısından uygulanabilirliğinin artırılması gerektiği düşüncesinde- yiz. Örneğin alkollü araç kullanmayı suç olarak düzenleyen TCK m. 179/2 fıkrası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 48 ile birlikte değerlendirildiğinde; ceza mahkemelerinin görevi, mevcut durumu tespit eden polis tutanaklarının duruşmada okunması ve kanun cezasının açıklanması ile bitmektedir. Bu uygulamada muhakeme yoktur.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması yargılamasında da sanığı davetiye ile ya da zorla getirme ile hazır eden mahkemenin, son dönemlerde cezanın şahsileştirilmesi adına birkaç ceza dairesinin farklı uygulama geliştirilebileceği yönünde kararı istisna kabul edilirse hükmü açıklamak dışında bir fonksiyonu yoktur. Buna ilişkin de farklı bir çözüm yolu düşünülebilir. Örneğin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden mahkeme kararı geldiğinde bunu inceleyecek olan birim hükmü doğrudan açıklayabilir.
- Baskı Tarihi
- Mayıs 2017
- Baskı Sayısı
- 1. Baskı
- Yayınevi
- Savaş Yayınevi
- Yazar
- Gökhan Taneri
- Sayfa Sayısı
- 464
- Ebat
- 16 x 24
- Cilt
- Sıvama Cilt